her şeyi tükettiğimiz noktada, yeniden başlayan nedir?

v1

sokaklarda ara ara kediler miyaylıyor köpekler havlıyordu. sanki insanlık kaçıyor ve duymamaya çalışıyordu. herkes kayıtsızlıkla sığınaklarındaydı.


v2

bazen içim sımsıcak oluyor. bu his nasıl meydana geliyor bilmiyorum. ve bu hissin ne yönde kime karşı olduğunu kestiremiyorum. adeta içimde nicedir bir aşk birikmiş ve bu farklı konseptlere bürünmüştü. nice zamandır dolup taşmış bir nehir gibi. hafızamın çekmeceleri o kadar dolu ki arada o çekmeceler taşıyor ve içinden bir şeyler gün yüzüne çıkıyor. bir hatıraya değil onlarca hatıraya denk geliyorum. kendimi kimsenin olmadığı bir sahilde şarabımı yudumlarken buluyorum, dans ediyorum, gökyüzünü seyrediyorum ve yıldızları adlandırıyorum. sanırım aşka kapılıyorum. ama nedir bu aşk? kapısı nerededir? çıkışı var mıdır? kayboluyor muyuz? aşk kendiliğinden mi gelişir yoksa sen mi büyütürsün? ya da gelişmenin ta kendisi midir? bütün başlangıçların sebebi midir yoksa? aşk fütursuzca kendini kaybetmek midir? aşk etraftaki duyguların kaosu değil midir? 

v3

yaşamımız saplantıdan ibaret. hayat dediğimiz olgu, tüketmekten ve bitirmekten meydana geliyor. ve sonunda sen de ben de biz de yok oluyoruz. insan kanunlarının namına yaşamak zorundayız. bunu hissediyor musun? en derinliklerine bile işlemiş durumda bu. sen aslında en başından beri teslimsin bu olup bitenlere ve etrafında dönenlere. aşk, sevgi, huzur, korku, yalnızlık, merhamet, bencillik, cesaret ve nefret gibi duygular aslında sadece birer parıltıdan ibaret ve sönmekte. hayatı anlamlandırma süreci bazen acıklı bazen ise umut dolu. sen hangi taraftasın?


v4 

çok sert bir yumruk yedikten sonra oluşan o acı ile ayakta kalmayı öğreniyor insan. bunu fark edinceye kadar o acılara sahip oluncaya dek insan doğduğunu fark etmiyor. yaşamında sahip olamadığın şeylere bir gün sahip olabileceğin umuduyla -hiç sahip olamayacağını bile bile- ileriye doğru hareket etmektesin. gencecik yaşımızda omuzlarımızdaki yük dünyadan ağır. yıprandık ve mahvolduk. boş bakışlarının ardında yorgunluk hiç de gizli değil, apaçık. dünyada rollerin dağıtılırken adil olunmadığını düşünüyor. hayat ona hiç çiçek açmamıştı hep dikenli yol uzatmıştı. 

v5

insan birçok tezatlı bir varlıktır. severken nefret de edebilir, merhametliyken gaddar bir canavara da dönüşebilir, korku doluyken cesur da olabilir. her şey insan içindir. baştan sonra var olan var olmuş var olacak her şey. yaşamı boyunca özünü arar ve bunun için var olduğunu söyler. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

tükeniş

kahve ve melatonin

huyumdur hep dirilirim