darmadağın

evsiz kedileri biliyorum
karnı aç köpekleri görüyorum 
ışıksız odalarda yaşıyorum
soğuk duvarlardan kaçıyorum
odalarım kendim kadar karardı
kahvelerim artık soğuk ama hala içiyorum
bardak kirli ve kırılacak gibi
duvara fırlatıyorum yere düşürüyorum hala sağlam
hala sağlam hala yarasız
yaraları tuzla ovarsan geçer


üç beş saniyelik rüyalarımda yaşıyorum
soğuk bu rüyalar
kaçıyorum saklanıyorum 
kesik kesik hatıralar
kesik kesik yaralar
tamamlanmayacak
duasız kalan bir çocuk gibi
kala kalacak orta yerinde evin
beş kavanoz incir reçeli
bir kavanoz çilek 
birkaç lokma ekmek
gibi

yatağın köşesinde 
mutfak tezgahında 
balkonda terasta
evin her bir köşesinde
seni anıyorum seni arıyorum
her göz yaşımda sen varsın
sana son vedamdaki halin 
hala hafızamda
son el sallayışın
son öpüşün
son bakışın 
son ses tonun
son gidişin


gece uyurken
sabah uyanırken
o kadar zorlanıyorum ki 
herhangi bir isteğim kalmadı

özür dilerim 
umarım bir gün affına sığınabilirim

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

tükeniş

kahve ve melatonin

huyumdur hep dirilirim