yok oluş
gitti ve onu bir daha görmedim
bir daha var olmadı
sonsuza dek elveda
sonsuza kadar yok oluş
yolunu ve izini kaybettirip
havalanan toz bulutu gibi
kayboldu gitti
o günden beri o kadar çok zonkladı ki kafam
o kadar çok düşündüm ki onu
kim bilir kaç saat bakışlarının cazibesinde kaç saat sesinin tonunda kayboldum
her şey bir düş gibi yaşanmıştı
tadına varamadan
kokusunu hapsedemeden
solup giden anlar
sonraları hem acı hem de keyifle anılacak zamanlar
bu kadar mıydı
o soğuk hazzı geride bırakmaya ne gerek vardı
bakışınla sarılışınla vücut bulan aşkımı derinliklere gömmüşüm
meğer çocukça gurura yenilmişim
kibrime teslim olmuşum
usanmışım
ruhumu iğrenç bir tiksinti sarmış
anlık zevklerden kaçmışım
sefilliğin dibine çökmüşüm
sürüklenmişim
ruhumda yanan o ateşi bir anda söndürmüşüm
ben ki mezara yaşarken gömülmüşüm
yara çok
yara o kadar çok ki
bu satırları sadece karanlıkta ağlayanlar anlar
kesik kesik ağlayanlar
ağlaması bile tamamlanamayan insanlar
seni özleyeceğim
seni hoşçakal diyecek kadar seveceğim
ve gururumu bırakıyorum masanın ortasına
yolun düşerse tekrar buralara
sana söz
tekrar bulacağım seni
Yorumlar
Yorum Gönder