üzgünüm eskisi gibi değil

her seferinde başa sarıyor hayat

her defasında aynı tekmeyi yiyorum götüme

akıllanmadan uslanmadan tutulmak bir şeylere acı verici

bir süre keyif veriyor bana haz veriyor 

her gün aklına giren seni çok daha büyük dertlere sokuyor 

farkında değilsin

sen kendinde bile değilsin 

senin ardından kimse kalmıyor

sen sana kalıyorsun o günün sonunda

hangisine ağlayacağını şaşırıyorsun

ama vazgeçmiyorsun ağlamaktan da 

yokluğundan arda kalan hiçbir şey yok

geriye dönmekse kötü

geriye dönme

senin dönecek hiçbir kapın yok 

sen onları yok ettin çoktan

şarabın etkisiyle günlerin geçiyor

kim kimden vazgeçti haberin yok

senden vazgeçen çok oldu

sahi sen senden vazgeçtin mi 

yoksa hala yerinde mi sayıyorsun

nesin sen

neredesin

kim var yanında

yanında olanları sen hak etmedin

senin hak ettiğin tek şey yalnızlık 

tutunacağın bir dal bile yok

ama sen meyve vermeye çalışıyorsun

senin gövden yok ne meyvesi 

sen en başa kaçarken

hayat çoktan seni kapının önüne koydu

sen kapının önünden seyret hayatı

yine yakalamıyorsun dimi hayatı

olup bitenler 

kaçıp gidenler

inancını yerle bir edenler

bir arkadaşa bakıp çıkanlar

onlar geçici

sen kalıcısın

ama nerede kalıcısın

hiç sordun mu bu soruyu kendine

sana bir şey diyeyim mi

kendine o kadar çok haksızlık ediyorsun ki

ben seni bile unuttum 

ciddiyim ha

sen kimsin?

cevabını bulamadığın tek soru bu mu sence

sen hiçbir şeyi bulamadığın noktadasın

sen hiçbir cümleye nokta olamadın

sen kimseyi tamamlamadın 

bazı unutamadığın anlar var 

ama o anlar seni çoktan unuttu

sen insanların cebinde kaldın 

yıkandın kurutuldun ipe asıldın

fakat o cepten hiç çıkmadın

sen artık kalansın

sen hiç kurcalanmadın

sen tastamam olamadın

bir süre öyle olduğunu varsaydın

varsaydın ama eksik saydın 

bekledin ama gelmedi

bekleyecek birisinin olduğunu zannettin

zan etme artık 

zannedersen zan kalırsın

kala kalırsın 

sen küçücük odanda hapissin

yemişsin müebbet

parmaklıklar yok aslında

ama güneşi de gördüğün söylenemez

gözünden göz gitmiş

teninden ten sıyrılmış

kokundan kokun sıyrılmış

kulaklarından pas kalmamış

nefesinden soluklar eksilmiş

sana bir sır vereyim mi

farkında değilsin

olup bitenin

geçip gidenin 

gelecek olan ya da gelecekte var olanlardan

haberin yok 

yoksun yok