kocaman bir hiçliğin ortasındayım v2

hiç inanmadığın dualara sığındığın oldu mu?

hiç sesi ve olan gürültüyü toprağa saldın mı?

hiç sevdiğini toprağa gömdün mü?

hiç bilmediğin bir düşmanla savaştın mı?

hiç en çok kendine kızdığın oldu mu?

hiç ağacın gölgesinde seviştin mi?

hiç aralıksız ve arsız bir kedinin bir köpeğin gözlerine baktın mı?

hiç çamur gibi sevdin mi? 

hiç dalgalı deniz gibi sevdin mi?

hiç uyuyunca bile geçmeyen yaraların oldu mu?

hiç iyileşmeyen hüzünlerle yaşadın mı?

hiç bir kaçışı daha sırtlanacak gücünün kalmadığı oldu mu?

hiç sızlayan yanını bulamadığın oldu mu?

hiç zamanı yavaşlatmaya çalıştın mı?

hiç yalanların sessiz kaldı mı?

hiç ormanlara uzanan rayları takip ettiğin oldu mu?

hiç ağlamayacak kadar ayık kaldın mı?

hiç durakları es geçtiğin oldu mu?

hiç yukarıya yetişemediğin oldu mu?

hiç göğüs kafesin onunla konuşurken daraldı mı?

hiç kısalan omuzlara nasıl dokunacağını bilmediğin oldu mu?

hiç korkak omuzlarınla yürümeye çalıştın mı?

hiç kimseye benzemek istemedikçe ona benzediğin oldu mu?

hiç kendinden acımaktan sıkıldın mı?

hiç dünyanın hali ortadayken kendi vasat halini küçümsedin mi?

hiç şimdiki zamanda geçmişe takılı kaldın mı?

hiç saklanan ve titreyen bakışların oldu mu?

hiç kalbin hatalı mutsuz dalgın ve tek başına kaldı mı?

hiç kedileri köpekleri peçete satan dedeleri dilenen ninelei çocukları yalnız çocukları hissettin mi?

hiç hastane koridorlarında omuzlarını öpecek birisini aradın mı?

hiç hayat sana yerini bil dedi mi?

hiç öyle birine aşık olacak kadar çok barıştın mı hayatla?

hiç tatlının ardından tuzlu tuzlunun ardından tatlı sonra tekrar ekşiyi tattın mı?

hiç saymayı unutacak kadar birisini sevmeyi bildin mi?

hiç yarının uzak olduğunu kabul ettin mi?

hiç o evi bulsun diye kapıyı ve gözlerini açıp bıraktın mı?

hiç evsiz kedilerin ve köpeklerin arasında bankları izledin mi?

hiç yaralandıkça durduramadığın şeyler oldu mu?

hiç olacak gibi olanların olmamasına alıştın mı? 

hiç aynaya bakmayı bırakacak kadar birini çok sevdin mi?

hiç kime beklediğini bilmeden kapıda bekledin mi?

hiç ansızın gözün dolup hıçkırdın mı?

hiç gözlerini kaçırmadan onu sevecek kadar uyanık kaldın mı? 

hiç baharın gelişini kıştan bekledin mi?

hiç çoktan kaybolan birisini özledin mi?

hiç eski evlerin arasında o mahallede koştuğun anları özledin mi?

hiç her şeyin mümkün olduğu sabahlara uyandın mı?


sahi 

hiç o sabah uyanmaktan keyif alıp aynaya sırıttığın oldu mu?

bir eylül akşamında





Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

tükeniş

kahve ve melatonin

huyumdur hep dirilirim