kocaman bir hiçliğin ortasındayım v1

hiç terk edildin mi?

hiç birilerine yazıp yazıp sildiğin oldu mu?  

hiç birilerinin yazdıklarını ve fotoğraflarını görmemek için sessize aldın mı? 

hiç sırf onunla olan hatıralarınızı anımsamamak için kafanda onca şeyi öldürdün mü?

hiç olmadık zamanlarda aklına gelen ve onca anıya seni maruz bırakan birisi oldu mu?

hiç içinde sönmeyen bir ateşin içerisinde ıssız ve kimsesiz kaldın mı?

hiç gerçekleşmeyecek onca anı ve planları kafanda kurup kendini kandırdın mı?

hiç litrelerce şarap içtikten sonra bile kusmadan sabahladın mı?

hiç elini bile tutamadığın bir insanın ellerinin sıcaklığını hissettin mi?

hiç kokusunu bile bilmediğin bir insanın kokusunu burnundan içeriye çektin mi?

hiç varlığını bile görmediğin insanın rüyalarına defalarca girmesine şahit oldun mu?

hiç yalnızlıkla büyüdüğün oldu mu?

hiç hayatın ellerinden düştün mü?

hiç sarılmadığın bir insanın kollarını açıp sana koştuğunu düşledin mi?

hiç birisine şiir yazdın mı?

hiç evsiz odalarda kaldın mı?

hiç aşk aşk diye duvarlara fısıldadın mı?

hiç bardağın kirli tarafını umursamadan kullandın mı?

hiç masada unutulmuş bardaktan su içtin mi?  

hiç masada unuttuğun o soğuk kahveyi yudumladın mı?

hiç kendin kadar karardın mı karanlık odada?

hiç soğuk suda dudakların kırıldı mı?

hiç radyoda birisine istek şarkıda bulundun mu?

hiç görmediğin birisiyle aynı şehirde uyanmak istedin mi?

hiç görmediğin birisinin eve dönüşünü bekledin mi?

hiç kendi boşluğunu tekrar tekrar kendinle doldurdun mu?

hiç hayatın yetmediği bir hayatın var olduğunu başkasında gördün mü?

hiç zamanın çok öncesindeki enkaz gibi hissettin mi?

hiç sesi sonuna kadar açıp ipi çekmeye çalıştın mı?

hiç sabahın dördünde güzel şeyler duydun mu?

hiç sokaktayken sesin evde kaldı mı?

hiç sesini evde bırakıp hatırlamak istedin mi?

hiç sevişirken polis gelecek kadar ses çıkarttın mı?

hiç kabullendin mi olmayacak olana gitmemeyi?

hiç güneşten kaçıp ayı kovaladın mı?

hiç hatırlamak için birisini masanın başında bekledin mi?

hiç yenile yenile birisine yeniden şaşkın şaşkın baktın mı?

hiç yokmuş ama oradaymış gibi yaptın mı?

hiç kedilerin ve kuşların sesleri kaldı mı yanında?

hiç bir karganın balkonda pencere kenarına gelmesini bekledin mi?

hiç inanmadığın dualara sığındığın oldu mu?

hiç sesi ve olan gürültüyü toprağa saldın mı?

hiç sevdiğini toprağa gömdün mü?

hiç bilmediğin bir düşmanla savaştın mı?

hiç en çok kendine kızdığın oldu mu?

hiç ağacın gölgesinde seviştin mi?

hiç aralıksız ve arsız bir kedinin bir köpeğin gözlerine baktın mı?

hiç çamur gibi sevdin mi? 

hiç dalgalı deniz gibi sevdin mi?

hiç uyuyunca bile geçmeyen yaraların oldu mu?

hiç iyileşmeyen hüzünlerle yaşadın mı?

hiç bir kaçışı daha sırtlanacak gücünün kalmadığı oldu mu?

hiç sızlayan yanınızı bulamadığın oldu mu?

hiç zamanı yavaşlatmaya çalıştın mı?

hiç yalanların sessiz kaldı mı?

hiç ormanlara uzanan rayları takip ettiğin oldu mu?

hiç ağlamayacak kadar ayık kaldın mı?

hiç durakları es geçtiğin oldu mu?

hiç yukarıya yetişemediğin oldu mu?

hiç göğüs kafesin onunla konuşurken daraldı mı?

hiç kısalan omuzlara nasıl dokunacağını bilmediğin oldu mu?

hiç korkak omuzlarınla yürümeye çalıştın mı?

hiç kimseye benzemek istemedikçe ona benzediğin oldu mu?

hiç kendinden acımaktan sıkıldın mı?

hiç dünyanın hali ortadayken kendi vasat halini küçümsedin mi?

hiç şimdiki zamanda geçmişe takılı kaldın mı?

hiç saklanan ve titreyen bakışların oldu mu?

hiç kalbin hatalı mutsuz dalgın ve tek başına kaldı mı?

hiç kedileri köpekleri peçete satan dedeleri dilenen anneleri çocukları yalnız çocukları hissettin mi?

hiç hastane koridorlarında omuzlarını öpecek birisini aradın mı?


sahi

hiç birisini pencere kenarına çiçek koyacak kadar çok sevdin mi?


bir eylül akşamında




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

tükeniş

kahve ve melatonin

huyumdur hep dirilirim