Kayıtlar

Nisan, 2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

kendimle yeniden tanışsaydım görmezden gelirdim

tam 175 gün oldu bugün. uyandım. yaklaşık 6 aydır ne yaşadığıma dair hiçbir fikrimin olmadığını aynanın karşısında kendimi izlerken düşündüm. hayatımın en karanlık ve boğucu dönemini yaşadığımı fark ettim. odanın içinde gezindim. sonrasında ufak bir teras turu. yazdığım şiirleri ve hikayeleri okudum. dergilerimi karıştırdım. havasızlıktan kokuşmuş perdelerimi havalandırdım. bir nevi iyilik. acıktım. ama aklıma sadece filtre kahve geldi. sade bir filtre kahvenin sabahın 7.45 inde çözemeyeceği bir şey yok. tekrar uzandım yatağa. kısa süreli bir kabus gördüm. ama bu sefer ağlamadım. sadece ürktüm kendimden. sonra koltuğuma geçtim. o tekli koltuk sanırım benden bıktı. gözlerimi dışarıya doğru diktim ve baktım. aklımdan bu şehirde sevecek bir şeyin kalmadığını geçirdim camda ürkütücü bir yansıma vardı. evet evet benim. çok korkutucu göründüğümü biliyorum. bir de arada bir gidip gelen birkaç yansıma da söz konusu. birden aklıma en son sevinçli olduğum ve rahat hissettiğim zamanlar geçti. beş

kahve ve melatonin

kalkar kalkmaz kendine bir filtre kahve yaptı ama içmeye başlamadı. öylece bakakaldı fincana. ufuk çizgisinin çok uzaklarda olduğu bir denizi hayal etti. uçsuz bucaksız derin sularda yaşamına devam eden balıkları düşündü. bir yandan da engin bir gökyüzünü düşlüyordu. o mesafeden bakınca balıklar yıldızlar gibi parlayacaktı ve göz kamaştıracaktı. hem insanoğlu kendi gökyüzünü kendisi oluşturmuyor muydu? kendi gökyüzünü belirleyen insanlar özgürdür.  kahvesinden bir yudum aldı ve masaya bıraktı. her an içine soğuk işliyordu. evin her köşesi soğuk. duvarlardan sular damlıyordu. elleri, yüzü, burnu... kıpkırmızı olmuştu. her gün dua ediyordu o soğuktan hasta olup tüm gün yataktan tavanı seyredebilmek için. tavanın her köşesinde özgürlüğünü arıyordu. özgürlüğün her anlamı o tavanın boyasında gizliydi. ama özgürlüğün tavanı yoktu, sınırları yoktu. o koskoca gökyüzünü o tavana sığdırmıştı. karanlık düşünceler, ıssız hisler ve derin yalnızlık. hepsi orada gizliydi. ne zaman ayağa kalksa başı o